Hindistan Siyonizmi: Rol modeli İsrail

“`html

Hindistan Ordusunun Pakistan Üzerinde Gerçekleştirdiği Büyük Saldırı

6 Mayıs’ta Hindistan ordusu, Pakistan’a yönelik son yılların en büyük operasyonunu gerçekleştirdi. Bu saldırıda, Pakistan kontrolü altındaki Azad Keşmir bölgesindeki iki cami hedef alındı. Saldırı sonucunda, arasında kadın ve çocukların bulunduğu 31 masum sivil hayatını kaybederken, 57 kişi de yaralandı. Hint ordusu, 1971 yılından sonra ilk kez, Pakistan’ın en kalabalık eyaleti olan Pencab’ı da saldırı noktasına aldı. Yeni Delhi yönetimi, bu saldırının gerekçesi olarak 22 Nisan’da Cammu Keşmir’de yaşanan bir olayı öne sürdü. Ancak, sivillerin ve ibadethanelerin hedef alınması, Hindistan’ın bu stratejinin arkasında yatan derin bir soykırım ve etnik temizlik politikası işlediğini düşündürüyor.

Saldırılar Meşrulaştırılmaya Çalışılıyor

Hindistan ordusu, camilere yönelik saldırılarda sivil kaybının yaşanmadığını savunarak yapılan eylemleri meşrulaştırmaya çalıştı. Ancak yerel kaynaklar, saldırı sırasında camilerde birçok sivilin bulunduğunu ve kayıpların yaşandığını bildirdi. Bu durum, İsrail’in Gazze’deki saldırılarında sıklıkla kullandığı “sivil yoktu” gerekçesini akıllara getiriyor. Hindistan’ın Keşmir’deki askeri stratejilerinin İsrail’in yöntemlerini örnek alarak oluşturulduğu görüşü giderek yaygınlaşıyor. Modi yönetiminin, kendi ülkelerindeki Müslüman nüfusları baskı altına alma stratejilerinin birbirini desteklediği iddiaları, uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarında öne çıkıyor.

Demografik Dönüşüm Politikaları

Modi yönetimi, Keşmir’de İsrail’in Filistin’deki uygulamalarına benzer demografik dönüşüm politikaları izlemekte. 2019’da Cammu Keşmir’in özerkliğinin kaldırılmasının ardından, çoğunlukla Müslüman olan bu bölgeye Hindu yerleşimcilerinin yerleştirildiği bilgisi geliyor. Yerel kaynaklar, bu tür politikaların özellikle Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcilerin Filistin topraklarını ele geçirmesine benzer bir sistematik oluşturduğunu belirtiyor.

İdeolojik Yakınlık

Hindistan’ın iktidar partisi Bharatiya Janata Partisi (BJP), Hindutva ideolojisi etrafında şekillenmiş bir politika izliyor. Bu ideoloji, Hindu milliyetçiliğini savunurken, Müslümanlara karşı dışlayıcı ve zaman zaman şiddeti normalleştiren bir tutum sergiliyor. Uzmanlar, Hindutva’nın 20. yüzyıl Avrupa faşizminden etkilendiğini ve İsrail’in Siyonist politikalarıyla bazı ideolojik benzerlikler taşıdığını vurguluyor. Bu ideolojik bağ, Hindistan ile İsrail arasındaki diplomatik ve askeri ilişkilerin derinleşmesini de beraberinde getiriyor.

7 Ekim Sonrası Durum

Her iki ülkenin ortak noktası, Müslümanlara karşı uygulanan nefret politikalarıdır. Hindutva yanlısı grupların sosyal medya paylaşımlarında sıkça İsrail bayrağının yer aldığı biliniyor. Hindistan’ın, Pakistan’ı hedef alan saldırılarında Siyonist sosyal medya hesaplarının ilk destekçi olduğu gözlemlendi. 7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı sonrası, Hindistan’da Hindutva yanlıları, İsrail’i desteklemek için mitingler düzenlemekte ve Hindu sağının yönetimindeki eyaletlerde Filistin yanlısı göstericilere yönelik tutuklamalar gerçekleşmektedir.

Modi ve Netanyahu Arasındaki İlişki

Narendra Modi, 2017 yılında İsrail’i ziyaret eden ilk Hindistan Başbakanı unvanını kazandı. 2018’de ise Binyamin Netanyahu, Hindistan’a kalabalık bir iş insanı heyetiyle resmi bir ziyarette bulundu. Bu ziyaretler yalnızca savunma ve silah ticareti anlaşmaları ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda iki ülke arasında ideolojik bir yakınlaşmanın da göstergesi oldu.

Askeri İş Birliği

İki ülke arasındaki ideolojik ve siyasi ilişkilerle birlikte, İsrail, Hindistan’ın en büyük savunma tedarikçilerinden biri haline gelmiştir. İnsansız hava araçları (İHA), gelişmiş istihbarat yazılımları ve şehir içi gözetim sistemleri gibi güvenlik alanlarında önemli iş birlikleri kuruldu. Bu güvenlik işbirliğinin hedefinde Müslüman topluluklar bulunmaktadır.

Pencap’ta Hastanelerde Olağanüstü Hal

Pakistan medyasının Pencap Sağlık Bakanlığı’na atıfta bulunarak verdiği habere göre, tüm sağlık kurumlarında olağanüstü hal ilan edildi. Hastane kapasitesinin yarısı acil durumlar için ayrıldı, sağlık personelinin 24 saat hizmet vermesi talimatı verildi ve acil olmayan cerrahi müdahale ertelemeleri gündeme getirildi.

İsrail Yapımı SİHA’larla Saldırı

Hindistan ordusunun, Pakistan’ın farklı bölgelerine gerçekleştirilen saldırılarda kullandığı Harop SİHA’larının İsrail yapımı olduğu ortaya çıktı. Pakistan hava savunma sistemleri, toplamda 25 Harop SİHA’sını imha ettiğini duyurdu. Pakistan Ordusu, gece boyunca bu İHA’ların düşürüldüğünü ve bu süreçte bir sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Hava Saldırıları ve Savaş Uçakları

Pakistan yönetimi, Hindistan’ın topraklarına yönelik hava saldırılarında, Hint savaş uçaklarının Çin yapımı “J-10C” savaş uçaklarıyla düşürüldüğünü belirtti. Pakistan Hava Kuvvetleri, bu çatışma sırasında 5 Hint uçağını, içlerinde Fransız yapımı “Rafale” savaş uçaklarının da bulunduğu uçaklarla düşürdüğünü kaydetti. Bu, “J-10C” savaş uçaklarının başka bir savaş uçağını düşürdüğü ilk olay olarak kaydedildi.

“`

Related Posts

Bankada parası olanlar dikkat: Son tarih belli oldu

Mobil bankacılık işlemlerinde kullanıcı güvenliğini artırmak amacıyla yeni bir dönem başladı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), artan dijital dolandırıcılık olaylarına karşı harekete geçerek, IBAN ile yapılan para transferlerinde çift …

Türklerin akın akın göç ettiği ülkede kira fiyatları fırladı! Hayat pahalılığı arttı

Son dönemde ekonomik koşullar ve farklı yaşam arayışları nedeniyle birçok Türk vatandaşı yurt dışına göç etmeye devam ediyor. Özellikle Balkanlar’ın sıcakkanlı insanları, tarihi dokusu ve nispeten uygun yaşam maliyetiyle öne çıkan Kuzey Makedonya …

Şüpheler, tereddütler, kaygılar

50 binden fazla insanın ölümüne, trilyonlarca dolar kayba mal olmuş, 40 yıl boyunca ülkenin huzurunu kaçırmış bir terör örgütünün kendisini feshettiğini açıklaması neden büyük bir coşkuyla karşılanmaz? Hatta neden şüpheye, kaygıya, tereddüde, daha da ötesi itirazlara, memnuniyetsizliğe yol açar? Gösterilen olumsuz tepkinin bir kısmı, terörün oluşturduğu bataklığın kuruyacak, bu bataklıktan beslenenlerin de aç kalacak olmasından kaynaklanıyor. Kürt ırkçıları kanlı bir maceranın sona ermesinden dolayı

Bankacılık sektörünün mevduatı azaldı

Bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 9 Mayıs ile biten haftada önceki haftaya göre 19 milyar 284 milyon 192 bin lira azalarak 22 trilyon 582 milyar 264 milyon 75 bin liraya geriledi.

Altın yatırımcılarının gözü konut ve araca çevrildi! Piyasada dengeler değişiyor

Altın fiyatları son yıllarda önemli bir çıkış yakaladı. Yılbaşından bu yana fiyatlar yüzde 35 civarında artarken, bu durum Merkez Bankası tarafından da analiz edildi. Özellikle son iki yılda altın fiyatı kaynaklı servet artışının konut ve otomobil piyasasına etkisi incelendi. Sonuçlar ise dikkat çekti. İşte detaylar… 

Yeni Papa ne tür bir Amerikalı?

“XIV Leo” ABD’li ilk Papa. Aynı zamanda 20 yıl kadar görev yaptığı Peru’nun da vatandaşı. Yani hem Kuzey Amerikalı, hem Güney Amerikalı. Arjantinli önceki Papa ise Latin Amerikalı ilk Papa’ydı. Amerikalı Kardinal Robert Prevost “Papa” ismi olarak “Leo”yu seçti. Bu isim seçimi daha çok “ Papa XIII. Leo ” ile “ Büyük Leo ” olarak da anılan “Papa I. Leo” ya atfediliyor. “ Birinci Leo ”yu “ Büyük ” yapan, Roma’nın kalbini mızrak gibi delen Hunlar’la ilgiliydi. Roma İmparatorluğu 5. Yüzyılda Kuzey